Tedavi edilmeyen boyun ağrısı sağlık sorununa yol açabilir!

Boyun ağrısı deyip geçmeyin! Uzmanlar, tedavi edilmeyen boyun ağrısının ciddi sağlık problemlerine neden olabileceğini söylüyor.

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kemal Paksoy, bu sorunların başında kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, sinir sıkışmaları, postür bozuklukları, baş ağrıları ve uyku düzensizlikleri olduğunu ifade etti.

Kronik ağrıların ruh sağlığını da olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Op. Dr. Kemal Paksoy, “Kronik ağrı, stres ve kaygıyı artırabilir. Bunun yanında kronik ağrıyla mücadele eden bireyler, yaşam kalitelerinin düştüğünü hissedebilir ve bu durum depresyon riskini artırabilir,” dedi. Erken teşhis ve müdahalenin bu problemlerin önüne geçilmesinde önemli rol oynadığını belirten Op. Dr. Paksoy, fizik tedavi, egzersiz ve ergonomik düzenlemelerin önemini vurguladı.

Fiziksel ve işlevsel problemlerin kökeninde boyun ağrısı olabilir!

Tedavi edilmeyen boyun ağrısının pek çok sağlık sorununa sebep olabileceğini ifade eden Op. Dr. Kemal Paksoy, “Uzun süre devam eden veya kronikleşen boyun ağrısı, çeşitli fiziksel ve işlevsel problemlere yol açabilir. Bunların başında ise kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları gelir,” dedi. Uzun süreli boyun ağrısının, omurga disklerinin güçsüzleşmesine veya fıtık oluşumuna neden olabileceğini söyleyen Op. Dr. Paksoy, “Bu durum, sinir köklerine baskı yaparak ağrı ve uyuşukluk oluşturabilir. Ayrıca, boyun ağrısı, boyun omurlarında osteoartrit gelişimine zemin hazırlayabilir ve bu durum eklem ağrıları ile hareket kısıtlılığına yol açabilir,” ifadelerini kullandı.

Kas güçsüzlüğünden uyku sorunlarına kadar çeşitli etkiler görülebilir!

Tedavi edilmeyen boyun ağrısının ilgili kaslarda zayıflamaya yol açabileceğini belirten Op. Dr. Paksoy, bunun genel fiziksel zayıflık ve hareket kısıtlaması oluşturabileceğine dikkat çekti. “Kronik boyun ağrısı, kasların işlevlerini yitirmesine yol açabilir. Bu da boyun kaslarının verimli çalışmamasına ve ek ağrılara neden olabilir,” dedi. Sinir sıkışmaları ve sinir sistemi problemlerinin de ortaya çıkabileceğini belirten Op. Dr. Paksoy, şu açıklamalarda bulundu: “Boyun bölgesindeki sinir köklerinin baskı altında kalması, boyundan kollara ve ellere yayılan ağrı ve uyuşma hissine neden olabilir. Uzun süren ağrı ve sinir üzerindeki baskı, sinir hasarına ve nöropatiye yol açabilir. Bu durum his kaybı, uyuşma ve karıncalanma gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Ayrıca boyun ağrısı, hareket kısıtlamasına sebep olarak günlük aktiviteleri zorlaştırabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir”

Kronik ağrı ruh sağlığını da etkileyebilir!

Boyun ağrısının sadece fiziksel değil psikolojik etkiler de oluşturabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Kemal Paksoy, “Kronik ağrı, stres seviyesini yükseltebilir ve anksiyeteyi tetikleyebilir. Bu durum bireyin ruhsal durumunu ve zihinsel sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir” dedi.  Sürekli ağrının depresyon riskini artırabileceğini ifade eden Op. Dr. Paksoy, “Kronik ağrılarla mücadele eden kişiler, yaşam kalitelerinde belirgin bir düşüş hissedebilir. Bu durum depresyon olasılığını artırabilir. Ayrıca, boyun ağrısı kişinin günlük aktivitelerini, iş hayatını ve sosyal yaşamını sınırlayabilir” şeklinde konuştu.

Erken müdahaleyle sağlık sorunları önlenebilir!

Boyun ağrısını önlemek ve etkilerini azaltmak için erken müdahalenin önemine değinen Op. Dr. Kemal Paksoy, “Boyun ağrısının erken aşamada tedavi edilmesi, ileride oluşabilecek sağlık problemlerinin önlenmesine yardımcı olur” dedi. Boyun ağrısının tedavisinde uygulanan yöntemlere de değinen Op. Dr. Paksoy, “Egzersiz ve fizik tedavi, boyun ağrısını kontrol altına almak ve uzun vadeli komplikasyonları önlemek için etkili yöntemlerdir. Ayrıca, doğru duruş alışkanlıklarının kazanılması ve ergonomik düzenlemelerin yapılması, ağrı ve ilişkili sorunları hafifletmede önemli bir rol oynar. Kronik boyun ağrısının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini önlemek ve tedavi etmek için mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır. Ağrının altında yatan nedenleri belirleyip etkili bir tedavi planı oluşturmak önemlidir” ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)