Karanlıkta Eğitime Hayır !
Türkiye’nin bir çok bölgesinden ‘Karanlıkta Eğitime Hayır’ sesleri yükseliyor. Eğitim-İş Kemalpaşa Temsilciliği İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bir eylem gerçekleştirdi.
‘Karanlıkta Eğitime Hayır’ isimli eylemde Eğitim İş Sendikası Kemalpaşa Temsilciliği Başkanı Salih Topuk tarafından yapılan açıklamada, “Eğitim gün ışığında olmalı, günün aydınlanması ile başlamalı kararması ile bitmeli. Eğitimi ve çalışma saatlerini gün ışığına göre planlamayan AKP, 2016’dan beri hayatımıza soktuğu kalıcı yaz saati uygulamasıyla da, özellikle kış mevsiminde, tüm ülkeyi karanlığa mahkum etmiştir. Ülkenin bulunduğu coğrafi konuma göre yapılması gereken saat düzenlemesinin siyasi iktidarın bilimsel dayanaklardan uzak bir şekilde inatla yerine getirmemesi sonucunda gün ışığına göre planlanmayan ders saatleri, karşılanmayan okul ve derslik ihtiyacı inatla sürdürülen kalıcı yaz saati uygulaması eğitimi ve çocuklarımızı olumsuz etkilemektedir. Bu plansızlık ve inat sebebiyle çocuklarımız, daha günün ağarmadığı saatlerde yollara düşmek zorunda kalmaktadır. Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gitmek zorunda bırakılması velileri de zora düşürmektedir. Özellikle kış mevsiminde, günün ilk ders saatlerinde çocuklar henüz uyku mahmurluğunu üzerlerinden atamadığı için verim alınamamaktadır” denildi.
Zifiri Karanlıkta Eğitim !
Ayrıca vurgulamak gerekir ki eğitimin içine atıldığı zifiri karanlık, sadece saat ayarlamasıyla da dağılmayacak haldedir. Yıllardır dikkat çektiğimiz okul/derslik sayısındaki yetersizlik nedeniyle büyükşehirlerde bile birçok okulda ikili eğitim devam etmekte, bir okul binasında birkaç okulu dolduracak kadar çok sayıda öğrenci, adeta vardiyalı biçimde eğitim görmektedir. AKP’nin 5 yıl önce bitirme sözü verdiği ikili eğitim garabeti nedeniyle bir grup öğrenci okula daha gün ağarmadan giderken, okula geç gelen grup ise ancak akşam karanlığında evine dönebilmektedir. Ailelerin sosyal ve kültürel yaşamlarını da baltalayan ikili eğitim sistemi devam ettikçe, öğrencilerin hem soyut hem de somut anlamda karanlıkta kalması kaçınılmazdır.
Bilimsel Olmayan Bir Uygulama Nedeniyle Türkiye Ekonomisi Darbe Yemektedir
Gün ışığına göre planlanmayan çalışma saatleri ve kalıcı yaz saati uygulaması ekonomiyi de vurmaktadır. Yanlış ekonomi yönetimi nedeniyle krizin eşiğine getirilen Türkiye ekonomisi bilimsel olmayan bu uygulama nedeniyle darbe yemektedir. Günün karanlığa mahkûm edilen ilk saatlerinde hem ısınma hem aydınlanma için enerji tüketilmekte, enerjide dışa bağlı hale getirilen ülkemiz için bu tüketim, milli sermayenin de erimesini beraberinde getirmektedir. Ayrıca yurttaşların ezici bir çoğunluğu barınma ve fatura giderleri altında ezilirken, bu saat uygulaması yüzünden mecburi kılınan fazladan enerji tüketimi, hanelerin yükünü daha da artırmaktadır. Karanlık yüzünden mecbur bırakılan bu tüketim aracılığıyla halk daha da yoksullaşırken yandaş enerji firmaları zenginleşmekte, ekonomik adaletsizlik derinleştirilmektedir.
Eğitim-İş Olarak Hükümet’e Bir Kez Daha Sesleniyoruz !
Gün ışığına göre planlanmayan ders ve çalışma saatleri güvenlik açığı yaratmaktadır. Çalışanların, öğrencilerin, velilerin sabahın veya akşamın kör karanlığında yollarda olmak durumunda kalması, güvenlik açısından da kaygı verici olaylara meydan vermektedir. Günün zifiri karanlıkta başlatılması, trafik kazalarının artmasına da zemin hazırlamaktadır. Eğitim-İş olarak hükümete bir kez daha sesleniyoruz: Hiçbir bilimsel temeli olmayan, milli eğitimi ve milli ekonomiyi baltalayan, ülkede koca bir güvenlik açığı oluşturan kalıcı yaz saati uygulamasından derhal vazgeçin! Ders saatleri gün ışığına göre ayarlanmalı, okul ve derslik ihtiyaçları karşılanmalı, çocuklarımız sabahın ilk saatlerinde karanlık sınıflarda ders dinlemeye, akşamın karanlık saatlerinde evine gitmeye çalışmaya mahkum edilmemelidir. Çocuk güne, gün ışığında başlamalı, eğitim gün ışığında olmalı! Yanlış ekonomi politikalarıyla, gerici hamlelerle, adaletsizliklerle manevi olarak koyu bir karanlığın içine itilen ülkeyi, bir de somut bir karanlığa mahkûm etmeyin!